BIBLIOSMIA - Kitap Kokusu

Kitap kokusunun literatürdeki adıdır. Kitaplara düşkün kim bu harika kokuya bayılmaz ki! Eski bir kitabı elimize aldığımızda ve kitabın sayfalarını çevirdiğimizde okuduğumuz bilgi ya da hikâyelerin yanında o kokunun hafızamızda bıraktığı o kendine has o tada her kitapsever şahit olmuştur diye düşünüyorum.

Ne ilginçtir ki kağıdın selülozün havayla temasıyla çevreye ve hatta ellerimize sinen o tarifsiz tadı ve kokusu kalır, parmaklarımızda ve dimağımızda. Ben mesela garip bir şekilde, keyif alırım bu kokunun ellerimde ve duygularımda bıraktığı o lezzete. Kimimiz bu kokuyu vanilyaya benzetirken, kimimizse çikolata kokusunu alırız sayfaları çevirirken. Sesinizi duyar gibiyim sanki, kahve tadı gibi de gelir bazen değil mi bu koku? Her kitap kurdunun ya da kitapseverin bu kokuya aşina olduğu ve hatta sevdiği inancındayım, ben de öyle mesela. Bu misk kokusunu andıran ve iç okşayan kokuyu hangi kitapsever sevmez ki! Bu tanımlamalar ne kadar da şiirsel geliyor değil mi size de! Mistik, misk kokular, vanilya kokusu ve çikolata tadı sanki bir kitaptan değil de, bir lezzetten bahseder gibiyim. Gerçi çok da farklı değil bu anlattıklarım, yani lezzetin farklı bir tadı ve güzelliği bence bu paylaştıklarım.

Bir de kitapların bıraktığı “kitap tozları” vardır, sıklıkla eski kitaplarla ilgilenen ve bu kitaplarla içli dışlı olan kişilerin karşılaştığı sağlık problemleri de vardır, hastalığa davetiye çıkaran. Genellikle bir virüs olmasa da eski kitaplarda biriken küf mantarından kaynaklanmaktadır vu küf mantarları. Bu sıkıntılar genellikle kronik astım, alerji sorunlarına sebep vermektedir ama bu rahatsızlıklar eski kitaplarla çok haşır neşir olan kişilerin karşılaştığı sağlık problemleri olarak karşılarına çıkmaktadır kimi zaman. Bunu da bir artı parantez de olsa paylaşmak istedim.

Şöyle bir gerçek vardır ki, teknoloji hayatımızın rutinine girdiğinden bu yana kitaplardaki bilgilere ve içeriklere bilgisayardan, tabletten ya da cep telefonundan ulaşır olduk ama hiçbiri kitaplara dokunmanın verdiği hissiyatı ve kitabı koklarken hafızamızda uyandırdığı duyguya ulaşma lezzetini vermemektedir.

Kitapların o büyüleyici kokusuyla sayfalarını çevirmek, gözlerimizle o cümlelere dokunmaya, o yazarın dünyasında dolaşmaya ve o duyguyla dans etmeye benzer.

Kitapların o mistik ve misk kokusuysa farklı coğrafyalarda gezinmek, bilmediğimiz hayatların duygularına karışmak, yeni öğrendiğimiz bilgilerin dümenine geçmede bize kılavuz gibidir.

Kitaplardaki o kendine has kokusu; resimlerin, fotoğrafların ya da gravürlerin görseline de eşlik eder, oradaki bilgi ya da hikâyeye bağ kurmamızın en narin dokunuşu gibidir bir yerde.

Onun içindir ki tensel temas ve koku olarak bağ kurmak kitapla olan bu bağı bütünleştirmekte ve hatta kitabın iç dünyasına bizi sürükleyerek bir serüvenle bizim ona eşlik etmemizi sağlar bir nevi.

İyi ki kitaplar var ve onların da bizlerde bıraktığı izleri olan bu eşsiz koku, tarifsiz tat ve görsel zenginliği de var.

Kitaplar duygularımızın tercümanı, bilgilerin kıymetli bir aktarımı ve gelecek nesilleri ileri kuşaklara taşıyan en önemli doku ve bağdır. .

Kitapların o büyüleyici kokusuyla sayfalarını çevirmek, gözlerimizle o cümlelere dokunmaya, o yazarın dünyasında dolaşmaya ve o duyguyla dans etmeye benzer.

Kitapların o mistik ve misk kokusuysa farklı coğrafyalarda gezinmek, bilmediğimiz hayatların duygularına karışmak, yeni öğrendiğimiz bilgilerin dümenine geçmede bize kılavuz gibidir.

Kitaplardaki o kendine has kokusu; resimlerin, fotoğrafların ya da gravürlerin görseline de eşlik eder, oradaki bilgi ya da hikâyeye bağ kurmamızın en narin dokunuşu gibidir bir yerde.