HALO ve HORN ETKİSİ
Önyargılar ve yanlış kanılar doğru fikirlere ulaşmayı engelleyen birer set gibidir.
BLOG
BİRGÜL KARAGÖZ
3/22/20242 min read


İlk izlenimler kişilerin kararlarında genellikle önemlidir. Bu izlenimler bireylerin; kişileri, kurumları, nesneleri ya da durumları algılamasında önemli bir rol oynadığı bilinmektedir.
Çoğu zaman bireyler ilişkilerinin seyrine yön verme durumunda bireylerin takındığı tutumlar ve kanılar öncelikte yer alır. Zira insanlar kanılarının temeline dayanma noktası , ilk izlenimlerini oluşumunda etkilidir. Kişiler hem içsel, hem dışsal faktörler bireylerin kanı ve izlenimlerini şekillendirmektedir, kimi zaman. Bireylerin sosyal çevresi, sosyal statüleri, cinsiyeti, hayatı algılama biçimi de kişilerin tutum ve kanaatlerini şekillendirdiği düşünüldüğünde ilk izlenimin etkisi de görülebilir. Bu nedenledir ki, birçoğumuzun yaşadığı bu tutum ve izlenimlerin oluşmasında ve şekillenmesinde kişiler kanaate vardıklarında bazen bireyler genelleme yanılgısına da düşebilir. İşte bu izlenim ve önyargılarda bireyler, kişi ya da kurumlarla iletişimde onları tam tanımadan önce bir nesneyi değerlendirmede ya da bir durumla karşılaştığında verdikleri kararlarda bu izlenimlerin yanıltıcı etkisi altında olabilmektedir. Bu da karşımıza halo etkisi ve horn etkisi olarak adlandırılmaktadır. Örneğin, şık giyimli biriyle karşılaşıldığında o kişinin başarılı, çalışkan, dürüst ve mantıklı biri olduğunun düşünülmesi ya da bunun tam tersi olarak paspal görünümlü biriyle karşılaşıldığındaysa , bu kişinin koktuğunun düşünülmesi ya da bir hastalığının olduğunun fikrinin oluşması gibidir.
Peki bu genelleme bir yanılgıysa neden “Halo etkisi ya da Horn etkisi” diye ayrılmaktadır. Halo etkisi, eğer ki bireyin ilk izlenimi kişi, kurum, durum ya da nesne üzerine olumlu bir kanı oluşmuşsa sonrasında olacak düşünce ve kanılarının da olumlu yönde şekillenmesidir. Örneğin, bir kitabın kapağını çok başarılı bulunduysa, içeriğinin de okumadan iyi olduğunun düşünülmesi gibidir.
Horn etkisi ise, kişinin ilk izlenimlerinin kişi, durum, kurum ya da nesnenin bir özelliğinden yola çıkarak diğer özellikleri hakkında da olumsuz kanıya varılması olarak ifade edilebilir. Mesela, yaramazlık yapan çocuğun aynı zamanda tembel, saygısız ya da inatçı olacağının çıkarımına varılması gibidir. Yani her ikisini de genelleme yanılgısı olarak düşünülebilir. Bir kişi, tam bilgi edinmediği, tanıma sürecini zamana yaymadığı, parçayı bütünden ayrılmadığı zaman genellemeler yanıltıcı olabilir ve yanlış kararların verilmesine neden olabilir.
Dış görünüşünü iyi ve bakımlı görülen kişinin hiç umulmayan bir kişilikte kişinin hayatında yer edinebilir, pişmanlık ya da kalp kırıklığı yaşatabilir. Ya da tersi düşünüldüğündeyse, bakımsız ve paspal görünümlü birininse hiç beklemediğiniz güzel ve iyi bir yaklaşımıyla da karşılaşılması da olasıdır.
Kişiler hakkında doğru bilgiler edinmek, parçayı bütününden ayırmakla daha doğru kararlar alınması, daha iyi neticelere ulaşmayı sağlayabilir.
İlk izlenimlerde parçayı bütünden ayırarak nesnel bakış açısı ile bakılması en doğru olanıdır.
Önyargılar ve yanlış kanılar doğru fikirlere ulaşmayı engelleyen birer set gibidir.
İzlenimlerdeki yanılgıları kıran, doğrular, gerçeklerdir. Gerçekleri gösterense zamana yayılan bir süreçtir.
İletişim
info@birgulkaragoz.com

