HAYATIMIZI BLOKE EDEN KELİME : "BİLİYORUM"

“Bunları bana anlatma, ben yapmam gerekeni zaten biliyorum. Bildiğim şeyleri yinelemene gerek yok. Bildiklerimi bana anlatma.”

BLOG

BİRGÜL KARAGÖZ

11/5/20232 min read

Bir düşündüğümüzde ne kadar çok hayatımıza sızmış ve düşüncelerimize sinmiş bir kelimedir: “BİLİYORUM”

Şu cümleleri hayatımızda sıklıkla duymuşuzdur;

“Bunları bana anlatma, ben yapmam gerekeni zaten biliyorum. Bildiğim şeyleri yinelemene gerek yok. Bildiklerimi bana anlatma.”

Öncesinde edindiğimiz bilgilerin doğru ya da yanlış olduğuna bakmaksızın ya da yanlışlığını düşünmeksizin kullandığımız bir kelimedir: “ BİLİYORUM”. Fikir olarak da olsa konfor alanımızdan çıkmayı düşünmemek, düşüncelerimizi sorgulatmak istemeyiz de çoğu zamanda ve bu fikirlerimizi savunmayı tercih eder, böyle mutlu oluruz ve devam ederiz değiştirmediğimiz düşüncelerimizle.

Ancak şöyle de bir gerçek vardır ki, her düşüncemiz her zaman tam berrak ve net, her bilgimiz doğru ve kesin olmayabilir. Her şey değişebileceği gibi bilgi de değişebilir ve hatta kendini yenileyebilir. Bu yadsınamaz bir gerçektir. Bugün bildiğimiz bir doğru yarın değişkenlik gösterebilir.

Hatalı olduğumuz zamanlarda yanılgılarımızı kabul etmek, eksiğimizi görebilmek, bildiğimiz konularda bakış açımızı değiştirebilmekse; kendini aşmanın, karşı tarafı anlamanın, hayatı anlamlandırmanın bir çabasıdır aslında.

Kendimizi biliyor olmamız, kişiliğimize saygı duyuyor olmamız da fikirlerimizi ilerletip geliştiremeyeceğimiz anlamına gelmediği gibi yeni bilgilerimizden yeni bir “ben” inşa etmek a, kendimize yapabileceğimiz en büyük yatırımdır özünde.

Biz kendimizi bildiğimiz sürece başkasına kendimizi kanıtlamaya ihtiyaç duymaz ya da karşı da uyandırdığımız duyguyu düşünmeye neden bulmaz ve umursamayız da kendi içimizde. Kimliğimizi hâkim kılmaktır aslında bu ve içsel barışıklıktır kendi iç dünyamızda huzurla yürüdüğümüzde. Yani “BİLMİYORUM” demek bir eksiklik değil, kendine dönük erdemli bir yaklaşımdır.

Kendimizi bildiğimiz sürece bir başkasının gözünde nasıl göründüğümüze takılmamak, cevabımız “BİLMİYORUM” da olsa bizden bir şey eksiltmediğini bilmek ve dürüst duruşun en yalın halidir.

İnsan her konuda yeterli bilgiye sahip olamadığı gibi bilenin fikrine de saygı duyması faziletli ve onurlu bir davranıştır.

Öğrenmeye açık olmak ve bilgiye aç olmak hakikate ulaşmanın en güzel, en sade ve en kestirme yoludur.

Hislerimiz, ego ve yanlış tercihlerimiz kapatır sağduyunun sesini, duyarsın kibrin neşesini ve yaşattığı mutluluksa geçici.

“BİLİYORUM” yersiz övünmenin kelimeye sığmış en yalın hali ve bu kelime içinde yaşar bakî.

“BİLİYORUM” kelimesi, bilmediğimiz konularda bilgiye bir ket, yeni bilgiye gereksiz bir direnç ve mukavemet, duygu ve egolarımızın içinde hiç bitmeyen bir mahkumiyet.

Beynin karanlık odalarına açılan pencerelerinden süzülen bir ışıktır bilgi. Bilmediğimize “ BİLİYORUM” demekse kaçamak bir cevaba sığmış bir “belki”, ışığı gölgeleyen karanlığın soğuk nefesi ve sesi.

Yeni bilgiyle ilerlemek kişinin öz güvenini parlatır, cesaretli adımlarını arttırır, kopya bilgilerden uzaklaştırır, “ BİLİYORUM” um boğuk sesine kulağını kapatır.