MUTLULUĞUN ŞİFRESİ - HYGGE FELSEFESİ

Mutluluk nedir diye sorulsa her birimiz farklı cevaplar vereceğiz mutlaka. Kimimiz mutluluğu zengin olmakta, kimimiz lüks mekanlarda vakit geçirmekte, belki de bazılarımız pahalı ve iyi takıların ışıltılarında ya da ışıltılı bir hayatta ya da belki de sadelikte, sakin ve yalın bir yaşamda.

İskandinav ülkelerinde sıklıkla rastlanan bir kültürden bahsedeceğim; Hygge Felsefesi. İsmi belki çok havalı gibi de gelse de felsefesi çok yalın ve sade. Hayatın karmaşasından uzaklaşarak yalın bir yaşam ve mutlu ve huzurlu anılardan geçtiği inancı vardır.

Mutluluğu çok uzaklarda aramak yerine minimalist ve huzurlu bir yaşamın içinde saklıdır, belki de. Elimize aldığımız porselen bir kupa da çayımızı yudumlamak, günlerce dokunmadığımız yağlı boya tablosunu tabiatın huzurunda ya da evin rahatlığında yapmak, sevdiklerimizin sıcacık gülüşünde, anneannemizin ördüğü battaniye altında ısınmak sıcacık kahvemizi yudumlamak ya da soba başında ısınırken yap bozumuzun kalan son parçalarını tamamlamak ya da mum ışığı altında gecenin ışıltısına seyre dalmak.

Kısacası gösterişten uzak, sakin ve dingin bir hayat, sevdiklerinin yanında olmanın huzurunu yaşamak, küçük ve mutlu anların değerini bilmek ve o anları doyasıya ve tüm içtenliğimizle yaşamak.

Huzur; Ruhumuzu yatıştıran sade ve yalın zevklere sahip olmak, şömine başında kitap okumak gibi…

Samimiyet; İçtenliğini bildiğin ve sevdiğin ve her zaman hissettiğin dostlarınla yapılan sıcak ve içten bir sohbet mesela…

Sıcaklık; Evinin rahatlığında ailenle keyifle yaptığın bir sabah kahvaltısı, mutlu geçen bir akşam yemeği…