PETRIKOR - Yağmur Sonrası Toprak Kokusu

Birçoğumuz yağmur sonrası topraktan gelen taze kokunun genzimizde bıraktığı o serinletici duyguyu ne çok severiz. Toprağın kendine has , o kokusu bizlerde rahatlatıcı bir etki bıraktığı gibi iç huzurumuza da sakinlik getirir. Tabiatı içimizde hissetmek, huzuru içimize çekmek, tazeliği yaşamak gibidir. İşte bu tatlı koku “PETRİKOR ” olarak adlandırılır.

Yağmur yağdığında bu damlacıkların kendine ait bir kokusu olmasa da , aslında bu minik su damlacıkları toprakla buluşunca toprağın içinde saklı duran bazı bakterilerin suyla temasıyla nemlenir. Topraktan havaya “Geosmin” isminde bir kimyasal madde salınımı olur. Bizlerde tüm ferahlatıcılığıyla o eşsiz kokuyu nefesimize çekeriz.

Yağmurla bağlantılı olan tek koku “ Geosmin” değildir. Bazen de bazılarımız yağmur öncesi farklı bir koku da algılarız. Bu koku ise bizde taze yağmur kokusu hissi bırakır. Fırtına kaynaklı yağmurlar başlamadan önce oluşan yıldırımlarla, bazen ortamdaki azot ve oksijen molekülleri parçalara ayrılabilir. Özellikle fırtına başlamadan önce kimilerimizin algıladığı bu eşsiz kokuysa, ozon kokusudur. Fırtına olduğunda bu koku burnumuza ulaşır. Yağmurla birlikte hava iyileştiği için, ozonun keskin kokusu hafifler ve biz insanların koklayabileceği bir sakinliğe ulaşır.

Kim sevmez ki, yağmur sonrası nemlenen toprağın üzerinde gezinmeyi, ıslanan bitki örtüsüne düşen yaprak ya da çalıların çıtırtısında toprağın o ferahlığını içine çekmeyi.. Şehir de yaşıyor olsak bile yağmurun minik elleriyle yüzümüzde bıraktığı tatlı hissi ve toprağın huzurunu yaşamak ayrı bir mutluluk verir bizlere.

Yağmurun damlalarıyla ıslanan toprağın kokusu ; ciğerlerimize tazeliğini, yaşadığımız mekana serinliğini, huzurumuza sakinliğini bırakır.

İçeriğinde petrikor kokusu olan parfümler bile vardır, kullanımı yaygındır, beğenilerek kullanılması da tercih edilme sebebidir. Bu enfes kokunun oluşmasını sağlayan ise “Geosmin” maddesidir. Bu kokunun bizim duygularımızda; insanı kendine çeken bir gizemi, kokusuyla genizde bıraktığı bir tazeliği, ferahlatıcı bir güzelliği vardır.

Kimi zaman aşk öykülerinin yardımcı kahramanı, kimi zaman gizemli kokusuyla baştan çıkartıcı, kimi zamanda şiirlerin kelimelerinde gezinir, bir tanrıça gibi asil ve alımlı.

Hava serinlemiş, gökyüzü grileşmiş, yağmurun damlalarıyla toprak ferahlatıcı kokusunu etrafa serpiştirmiş ve bizlerse o canlandırıcı kokusuyla kendimizi yeniden tazelemişizdir.

Kimimize göre egzotik, kimimize göre romantik, kimimize göre nostaljik de olsa genzimizde kalan bu sakinleştirici kokuyu birçoğumuz eşsiz güzellikte bulmaktayız.